Bakireler ömrü uzatır
İş yerinde öğle yemeğine çıktığımda, koca bir kasa elma görmek; gün içinde en çok şaşırdığım durumlardan birisi olmuştu. Çünkü bir gün öncesinde okuduğum bir haber, şöyleydi: “Öğle vakitlerinde elma yemek, ömrü uzatır.” Aslında haberin devamı da vardı…
Hayatı çoğu zaman, alt metinsiz yaşamışımdır. İçimdeki çoğu düşünce, gerçek kelimelerle yazıya dökülmüş yada söylenmiştir. Sonrasında hep yanlış anlaşılmalar, küsmeler, ayrılmalar, ayılmalar… Ama her defasında aynı durum olacağını bilsem bile, yine düşünmeden söylerdim söyleyeceklerimi; bir bakire gibi. Bu da bana, stressiz ve endişesiz bir dünyanın kapılarını açardı.
Bakire kelimesini okuduğunuz anda, aklınızda oluşan kısa ve küçük önyargı silsilesini biliyorum. Varsın öyle olsun ama bu yazıda, herhangi bir konuda kirlenip yeniden bakire olmanın güzelliğinden bahsedeceğim.
İnsanlar türkülerini nerelerde tüketiyor. Bir iş yaşamında, bir dost meclisinde, bir gönül yolunda yada diğer herhangi bir yerde. Pişman olunan çokça nokta var yaşamımızda. Benim binlercesi var, her gün tekrarladığım ve pişman olduğum. Yine her sabah unuttuğum ve yeniden tekrarladığım gerçeği gibi.
- Bir yalan mı söylediniz? Pişman olun ve artık günahkâr biri olduğunuzu düşünmeyin. Sabah uyandığınızda siz yeniden bakirsinizdir.
- Herhangi bir konuda pişman mı oldunuz ve onu yapmamanız gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Onu olmamış gibi düşünün ve devam edin.
Şunu aklınızın bir kenarına koyun. Bu konuda çok konuşacağız ancak yazım burada son bulsun. Ne kadar kirlenseniz de, o şey bittiğinde siz yeniden bakir yada bakiresiniz. Savaşın ve yeniden başlayın her seferinde. Pişmanlıklarınızı düşünmeyin. Çünkü ne demiş bilir kişi; “İdrak-i meali bu küçük akla gerekmez.Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.”
Paylaşımınız oldukça dikkat çekici özellikle başlığı, içeriğinden söz etmedim henüz :) farklı bir bakış açısı ile birlikte güzel bir paylaşım yapmışsınız. Başarılarınızın devamını dilerim..
Evet dikkat çekici bir başlık güzel başlangıç yalnız iki maddede yazdığınız sözleri toplumun çoğu gibi bende kabul etmiyorum yalan sözledik mi yüzümüz kızarmalı ertesigün karşımızdakinin yüzüne bakamamalıyız , hata mı yaptık pişmanlık duymalıyız ertesigün yeniden güneşle beraber doğmamalıyız , karanlığın içindeki güneşi görene kadar aynı yola devam etmemeliyiz
Aslında ucu açık bir cümle kurulu yazıda. Yapılan yanlışın ne olduğu, nasıl yapıldığı veya yanlıştan ne anlaşıldığı gibi kriterler önem kazanıyor. Düşündüğünüz yalan söyleme yöntemine göre belki sizin verdiğiniz tepki gereklidir ama yazımda, benim bahsettiğim yalan söylemeye göre gerekmediğini düşünüyorum.